10. Sınıf – Yarışı Kazananların Yılı

Youth Olympic Games

Genelde tüm 9. sınıf öğrencileri liseye başlamanın heyecanı ile yeni bir başlangıç yapıyor olmanın yarattığı havada yeni yıl eğitimlerine başlar. Artık ortaokullu değil, liselidirler. Bir anda konuştukları mevzular, ilgi alanları, aldıkları dersler, öğretmenlerin tutumu, kısacası her şey 9. sınıfla beraber değişmeye; bazıları için güzelleşmeye, bazıları için de biraz zorlaşmaya başlar.

Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu için bu durum 10. sınıfta değişmeye başlar. Ergenliğin zirve yapmaya başladığı, derslerin ağırlaştığı ve aynı zamanda artık bir şeylerin eskidiği, heyecanın kaçtığı bir dönem başlamıştır. Geceleri geç yatmalar, sabah geç kalkmalar, Discord üzerinden hiç bitmeyen bilgisayar oyunu muhabbetleri etmeler ve Youtube veya Tiktok’ta harcanan sayısız saatler. Bu konu üzerine ailelerin “Hocam ne yapalım, bir türlü laf geçiremiyoruz. Ne desek olmuyor.” diye dizlerini dövme süreçleri başlıyor. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim bir şeyi hatırlatmak isterim: 11. sınıfta yüksek seviye dersleri almanın yegane yolu, 10. sınıftaki derslerden yüksek notlar almak ve AP derslerine girmeye hak kazanmaktır.

Bunun tam tersi bir süreç yaşayan öğrenciler 10. sınıfı çok iyi değerlendirir, ders notlarını yüksek tutar, 11-12. sınıfta AP dersleri ile cebelleşecekleri için SAT’ye çalışır ve onu aradan çıkartır; gönüllü aktivitelerde yer alır ve 10. sınıfın yazında yapacağı stajlar veya part-time çalışma için zemin hazırlar. İleride icra edebileceği meslekler hakkında araştırma yaparak kendini bulma yolunda emin adımlar atar. İşte, tam burada öğrenciler büyük bir ivme yakalar ve 11. sınıfa çok ama çok hazırlıklı girerler. Bu ivme sayesinde, ilk 20-50 üniversiteye girişte kendilerine müthiş bir avantaj sağlamakla kalmayıp çocukluktan sıyrılır ve yaşıtlarına oranla daha olgun öğrenciler haline gelirler.

Peki, öğrencilerin 10. sınıfta daha olgun bir hale gelmesini nasıl sağlarız?

Bazı öğrenciler (toplumun sadece %6’sı) kendinden motorlu bir makineye benzer; kimsenin bir şey demesine gerek kalmadan, sadece minik dokunuşlarla hızlı bir şekilde istenilen noktaya gelir. Geri kalan büyük bir çoğunluk sıkı bir takip, yol gösterme ve başarılı bir akıl hocalığı yapılması sayesinde bir yerlere gelir. Ailenin bu konuda %100 olayın içinde olması gerekmektedir. Ebeveynler, beyinleri henüz tam olarak gelişmemiş ergenlerin cüsselerine bakarak onları yetişkin kategorisine dahil etmeden, onların 18 yaşına kadar himaye altında tutulması gereken insancıklar olduklarını bir an bile akıldan çıkartmadan onları iyi bir okula yerleştirene kadar sürecin yakın takipçisi olmalıdırlar. Mümkünse, evdeki oyun bilgisayarlarının öğrencinin liseye geçtikten sonra kaldırılması, hatta satılması; öğrencinin bir spor veya müzik alanına (veya her ikisine birden) yönlendirilmesi; okuldaki kulüp faaliyetlerine aktif katılması için  öğrencinin desteklenmesi, onun hayatını sosyal ve kültürel açıdan çokça zenginleştirecektir.

Lütfen çocuklarınızı kendi nefisleri ile başbaşa bırakmayın. Unutmayın ki, elinizde olmayan nedenler istisnai, onların başarısı veya başarısızlığı ise tamamen anne ve babaya bağlı olan bir durumdur.

Sağlıcakla kalın!

Robert Türk

CEO

Technoprep Consulting

robert@technoprep.com

Instagram

https://www.instagram.com/robertturkofficial/

Linkedin

https://www.linkedin.com/in/robertdturk/

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *